Kabusattack - Genel Web Forumu

Merhaba Arkadaşım ... :)

Forumumuza Hoşgeldin...

Forumdan Daha iyi yararlanmak istiyorsan üye olabilirsiniz :)

Üyelik Ücretsizdir ...
Kabusattack - Genel Web Forumu

Merhaba Arkadaşım ... :)

Forumumuza Hoşgeldin...

Forumdan Daha iyi yararlanmak istiyorsan üye olabilirsiniz :)

Üyelik Ücretsizdir ...
Kabusattack - Genel Web Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Knight Online, Program, Film, Dizi, Photoshop !
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Anıtkabir

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
KaBuS 09
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
KaBuS 09


Mesaj Sayısı : 610
Kayıt tarihi : 15/08/09
Yaş : 31
Nerden : Notalar Arasından

Anıtkabir Empty
MesajKonu: Anıtkabir   Anıtkabir Icon_minitimePaz Ağus. 16, 2009 12:40 pm

Anıtkabir Antkabiruw8
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kabus09.tr.cx
KaBuS 09
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
KaBuS 09


Mesaj Sayısı : 610
Kayıt tarihi : 15/08/09
Yaş : 31
Nerden : Notalar Arasından

Anıtkabir Empty
MesajKonu: Geri: Anıtkabir   Anıtkabir Icon_minitimePaz Ağus. 16, 2009 12:40 pm

Anıtkabir Foto1jv7


Büyük kurtarıcımız, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder ******' ün ebedi istirahatgahı olan Anıtkabir, Ankara' nın orta kesiminde yer alır.

Anıtkabir için yapılan heykel ve kabartmaların konuları, kurtuluş savaşı ve Cumhuriyet tarihimizden ve ******' ün hayatından seçilmiştir.

Ulu Önder ******, Türk milletinin bağımsız ve milli egemenliğe dayanan demokratik bir devlet anlayışı içinde yaşaması için yürüttüğü mücadelesinde, milleti ile bütünleşerek başarıya ulaşmıştır.

Türk yurdunu işgal eden düşmana karşı, vatanın bağımsızlık ve bütünlüğünü milletin azim ve kararının kurtaracağını çok sevdiği milletine aşılayan ******, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti' ni kurmayı başarmış, Türkiye Cumhuriyeti' ni çağdaş uygarlığa ***üren yenileşme yolunda Türk Milletine layık inkılapları gerçekleştirmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti' nin kuruluşunun 15 nci yılında hastalığı ağırlaşarak, 10 Kasım 1938 ' de Dolmabahçe Sarayı' nda ebediyete intikal etmiştir. ****** kendisi için bir mezar yaptırmadığı gibi, gömüleceği yer içinde vasiyette bulunmamıştı.

1923 yılında bir sohbet sırasında ******; "Elbet birgün öleceğim, beni Çankaya' ya gömer, hatıramı yaşatırsınız" demiş ve "Beni milletim nereye isterse oraya gömsün. Fakat benim hatıralarımın yaşayacağı yer Çankaya olacaktır" diye eklemiştir.

Türk Ulusunun O' na karşı duyulan büyük saygı ve minnettarlığının bir ifadesi olan Anıtkabir, Türkiye Cumhuriyeti' nin en anlamlı eseridir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kabus09.tr.cx
KaBuS 09
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
KaBuS 09


Mesaj Sayısı : 610
Kayıt tarihi : 15/08/09
Yaş : 31
Nerden : Notalar Arasından

Anıtkabir Empty
MesajKonu: Geri: Anıtkabir   Anıtkabir Icon_minitimePaz Ağus. 16, 2009 12:41 pm

Anıtkabir Foto2jt1


1. Özel ve Büyük Komisyonların Teşkili ve Çalışmaları :

a. Özel Komisyonun Teşkili ve Çalışmaları :


******'e, yüce kişiliğine uygun bir anıtmezar yaptırılması düşüncesi ile hükümet, Anıtkabir inşaatının yapılacağı yerin tesbiti için özel bir komisyon kurdu. Bu komisyon; Başbakanlık Müsteşarının başkanlığında, Milli Savunma Bakanlığından General Sabit ve Hakkı, Bayındırlık Bakanlığından Yapı işleri Genel Müdürü Kazım, İçişleri Bakanlığından Müsteşar Vehbi Demirel, Milli Eğitim Bakanlığından Yüksek Öğretim Genel Müdürü Cevat Dursunoğlu' ndan meydana geliyordu. Komisyon ilk toplantısını 6 Aralık 1938' de yaptı. Toplantıda, Anıtkabir konusunda yerli ve yabancı bilim adamlarının düşüncelerinden faydalanılması ve komisyon toplantı-larına bu alanda ünlü kişilerin çağrılması kararlaştırıldı. Bu arada, o dönemde yurdumuzda çalışan Ankara' nın imar planını hazırlamış olan ünlü şehircilik uzmanı Prof. Jansen'e, Büyük Millet Meclisinin yeni binasının mimarı Prof. Holzmeister'e, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi binasının mimarı Prof. Taut' a ve Güzel Sanatlar Akademisi'nden Prof. Belling'e de başvuruldu. Bu komisyon ikinci toplantısını 16 Aralık 1938'de yaptı.

Başbakanlık Anıtkabir komisyonunun yaptığı çalışmalar sonucu, Anıtkabir için şu yerlerin uygun olabileceği tespit edildi.

- Çankaya
- Etnografya Müzesi
- Büyük Millet Meclisinin arkasındaki tepe (Kabatepe)
- Ankara Kalesi
- Bakanlıklar (Milli Eğitim Bakanlığı için ayrılan arsa)
- Eski Ziraat Mektebi
- Gençlik Parkı
- Altındağ (Hıdırlık Tepe)
- Gazi Orman Çiftliği

******' ün ebedi istirahatgahı yerinin seçilmesi basında ve halk arasında derin ilgi uyandırmıştı. Konu gerçekten önemliydi ve çok titiz çalışmayı gerektiriyordu.


b. Büyük Komisyonun Teşkili ve Çalışmaları :

Anıtkabir'in kurulacağı yerin kesin olarak tesbiti için Büyük Millet Meclisinde 15 milletvekilinden oluşan bir üst komisyon kuruldu. Bu komisyon; Falih Rıfkı Atay (Ankara), Rasih Kaplan (Antalya), Mazhar Germen (Aydın), Süreyya Örgeevren (Balıkesir), Refet Canıtez (Bursa), İsmet Eker (Çorum), Münir Çağıl (Çorum), Mazhar Müfit Kansu (Denizli), Necip Ali Küçükağa (Denizli), Nafi Atıf Kansu (Erzurum), Saim Ali Dilemre (Erzurum), Salah Çimcoz (İstanbul), Ferit Celal Güven (Seyhan), Tevfik Tarhan (Seyhan) ve Mithat Aydın (Trabzon)'dan oluşuyordu. Komisyon, Başkanlığa Münir Çağıl'ı, raportörlüğe Falih Rıfkı Atay, Süreyya Örgeevren ve Nafi Atıf Kansu'yu, katip üyeliğe Perit Celal Güven'i seçerek ilk toplantısını 5 Ocak 1939 tarihinde yaptı ve Anıtkabir için önerilen dokuz yerin özel komisyonca hazırlanan raporunu inceledi.

İnceleme sonucunda Anitkabir'in ya Çankaya'da, ya da Etnoğrafya Müzesi'nin bulunduğu yerde kurulmasına karar verilmek üzereyken, komisyon başkanı "Teklif edilen yerleri incelediniz. Üye arkadaşlar, başka yerler de arayabilirler" dedi.

2. Rasattepe (Anıttepe) :

a. Tarihçesi :

Anıttepe'nin eski adı "Rasattepe" idi. Anıtkabir yapılmadan önce burada, tepenin doruğunda birkaç küçük yapı vardı. Bu yapılar, rasat (meteoroloji) istasyonu olarak kullanılıyordu. "Rasattepe" adı da bundan ötürü verilmişti. Yerli Ankaralılar buraya "Beştepeler" diyorlardı. Bu ad, buradaki tümülüslerden geliyordu.

Anitkabir'in Rasattepe'de yapılmasına karar verildikten sonra buradaki tümülüslerin kaldırılması gerekiyordu. Bu maksatla, Türk Tarih Kurumunun da yardımı ile Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi doçentlerinden Arkeolog Dr. Tahsin Özgüç'ün başkanlığında bir kurul oluşturuldu. Müzeler Genel Müdürlüğü arkeologlarının da katıldıkları bu kurul, Rasattepe'deki tümülüslerde kazılar yaptı. Yapılan kazılar sonunda bu tümülüslerin Friglere ait olduğu anlaşılmıştır.

Frigler, Anadolu'ya M.Ö. 12 nci Asır başlarında kavim göçleri sırasında gelmişlerdir. Hitit Devletini yıkarak Anadolu'da yeni bir devlet kuran Friglerin başkenti Polatlı yakınında bulunan Gordion şehri idi. Gordion çevresindeki Frig prens, prenses ve krallarına ait tümülüslerde yapılan kazılarda, pek çok eser bulunmuştu.

Rasattepe'deki tümülüslerde Gordion'dakiler gibi, toprağın içine yapılmış oda biçiminde mezarlardı. Odanın içine, ölü ve öteki dünyada kullanacağı düşünülen birçok eşya, silah, yiyecek konulmuş, mezar kalın kalaslarla örtülmüş, sonra da üstüne bir küçük tepe halinde toprak yığılmıştı. Bu tümülüslerden çıkarılan eserler, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir.

b. Rasattepe'nin Kamulaştırılması :

23 Mayıs 1939 tarihinde Başbakan Refik Saydam, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki bütçe görüşmeleri esnasında yaptığı konuşmada; Rasattepe üzerinde kadastro işlemlerinin yapıldığını, bu arazinin bazı bölümlerinin devlete, belediyeye ve özel şahıslara ait olduğunun belirlendiğini, arazinin kapladığı alan ve sınırlarının tespit edildiğini ve gereken haritaların çizildiğini belirtti. Başbakan ayrıca; Anıtkabir için 205.000 TL. istimlak bedeli, 45.000 TL. uluslararası proje yarışması olmak üzere toplam 250.000 TL. ödenek ayrıldığını ve 287.000 metrekarelik alanın kamulaştırılmasının planlandığını belirtti. 7 Temmuz 1939 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Rasattepe'nin kamulaştırılmasına karar verildi.

Rasattepe'nin kamulaştırılması için hazırlanan plan, Bakanlar Kurulu tarafından kabul edildi. Kamulaştırma işlemi için oluşturulan komisyonun başkanlığına seçilen Başbakanlık Müsteşarı Vehbi Demirel, bu tepenin kamulaştınlması için Ankara Belediyesi'ne tebligatta bulundu.
Anıtkabir sahasının, 1939 yılında 214.878 metrekare, 1940 yılında ise 188.334 metrekaresinin kamulaştırma ilanı Ankara Belediyesi'nce 5 Eylül 1940 tarihli Ulus Gazetesinde yayınlandı.
Bakanlar Kurulunun 20 Nisan 1940 tarih ve 1463 sayılı kararı ile 542.857 metrekare arazinin; 459.845 metrekarelik bölümünün özel şahıslardan, 43.135 metrekarelik bölümünün kapanan yollar ve yeşil alanlardan, 28.312 metrekarelik bölümünün hazineye ait yerlerden, 3.044 metrekarelik bölümünün hazineye ait okul ve karakol yerinden, 8.521 metrekarelik bölümünün özel şahıslardan kamulaştırılması planlandı.

Kamulaştırma işlemlerine, Bakanlar Kurulunun 23 Kasım 1943 gün ve 3/78 sayılı kararı ile 27 Haziran 1947 gün ve 3/671 sayılı kararlarına göre bir bölüm arazi ile devam edildi. 25 Aralık 1947 gün ve 3/6762 sayılı Bakanlar Kurulu kararınca toplam 153.272 metrekare arazinin daha kamulaştırılması planlandı. Bu miktarın; 92.278.50 metrekarelik bölümü özel şahıslara, 6.178 metrekarelik bölümü belediye yollarına, 48.568 metrekarelik bölümü belediyeye ait yeşil sahalara, 6.247.50 metrekarelik bölümü de hazine arsasına aitti.

Anıtkabir sahası olarak belirlenen bölgenin, özel şahıslara ait 92.278.50 metrekarelik bölümünün ödenek yetersizliğinden dolayı 1950 yılına kadar ancak 27.108 metrekarelik bölümü kamulaştırılabildi. Özel şahıslara ait geri kalan 65.120 metrekare arazinin kamulaştırılması, 1.000.000 TL. (Birmilyon TL.) tasarruf sağlanması ve arsa sahiplerinin mağduriyetinin önlenmesi maksadı ile Bakanlar Kurulunun 21 Eylül 1950 gün ve 11928 sayılı kararı gereğince kamulaştırılmasından vazgeçildi.

1964 yılında yapılan arazi kamulaştırması sonucu Akdeniz Caddesi ile Mareşal Fevzi Çakmak Caddesinin kesiştiği yerdeki iki parselden oluşan bölüm ve 1982 yılında Mebus Evleri ile Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi arasında kalan 31.800 metrekarelik alan kamulaştırılarak Anıtkabir sahasına dahil edildi.



c. Rasattepe'de Jeolojik İncelemeler :

Rasattepe'nin, takribi ağırlığı 150.000 tona varacak olan yapının basıncına dayanıp dayanamayacağının tesbiti için, modern yöntemlerle "Temel Mekaniği" incelemesine Bayındırlık Bakanlığınca, İstanbul Teknik Üniversitesinden Prof. Salih Sayar görevlendirildi. Prof. Sayar çalışmalarının sonucunu bildiren raporunda; 907 rakımlı Rasattepe'nin eski bir alüvyon alanı üzerinde bir taraça kalıntısı olduğunu, Dördüncü Zaman'ın ilk devrelerinde oluştuğunu belirtmiştir. (18 Mayıs 1945).
Anıtkabir alanındaki temel incelemelerinde, 40 metreye kadar inen sondajlar yapılmış, bu sondajlar sırasında tepenin içinde büyük boşluklar (galeriler) bulunmuştur.

Özellikle, Anıtkabir'in Şeref Holü'nün altinda bulunan boşluklar temelde değişik tekniklerin kullanılmasını zorunlu kılıyordu. Yapım işlerini kontrol eden mimar ve mühendislerce mozole kısmının temelinin sağlamlaştırılması için uygun hal tarzlan projelendirilerek Bayındırlık Bakanlığına gönderildi. Bayındırlık Bakanlığı bu projeyi uygun buldu. Bundan başka Anıtkabir temelinin her taraftan demir potrel ve tellerle toprağın içine, bir geminin su altındaki kesimi gibi yerleştirilmesi kararlaştınldı.

Anıtkabir yapısının temel ve inşa durumunu incelemek üzere 12 Şubat 1946 tarihinde Bayındırlık Bakanlığında; Bakanlık yetkilileri, Prof. Emin Onat ve İstanbul Teknik Üniversitesi profesörlerinden oluşan bir kurul toplantısı yapıldı. Bu toplantıda, Rasattepe'nin Anıtkabir'in inşasına elverişli olduğu, Prof. Onat'ın projesindeki mimari esaslar korunarak, üst yapının zemine yapacağı basıncın azaltılması ve depreme dayanıklılığının arttırılması için kagir ve betonarme bir sistemle inşasının uygun olacağı kararlaştınldı.

Anıtkabir'in depremlere karşı dayanıklı olması gerekiyordu. Bayındırlık Bakanlığı bu durumu, kendi uzmanları ile İstanbul Teknik Üniversitesi profesörlerinden kurduğu bir komisyona inceletti. Bu komisyon, uzun incelemeler sonucunda vardığı sonuçları 12 Aralık 1948 tarihli bir rapor ile adı geçen bakanlığa bildirdi. Bu rapor özet olarak aşağıdaki hususları içeriyordu :

"Şimdi yürürlükte olan deprem haritasında Ankara Şehri, bütünüyle deprem kuşağı dışında bir bölge olarak gösterilmiştir. Bununla birlikte, merkezleri bu bölgeye yakın olan yer sarsıntılarının Ankara'ya yansımasından ötürü Anıtkabir'in gerek kapladığı alanın genişliği ve gerek mimarlık projesinin sismik bakımdan gösterdiği özellikler ve yeri itibariyle, bu yapının deprem etkilerine göre hesaplanması komisyonumuzca uygun görülmüştür. Bu bakımdan;

1. Yapı mümkün olduğu kadar hafif olmalıdır. Özellikle bu durum, yapının yüksek yerlerinde kesin olarak sağlanmalıdır.

2. Anıtkabir'in üzerinde bulunduğu toprak, alüvyondan meydana gelen bir tepe olduğundan, deprem yüzünden yer kayması ihtimal dahilinde görülmektedir. Bundan ötürü, üst yapı ile temel bölümünün yekpare (tek parça) bir kitle teşkil edecek şekilde düzenlenmesi gerekir.

3. Rasattepe'nin yamaç ve eteklerinin ağaçlandırılarak, toprağın aşınmaya karşı korunmasının sağlanması gerekli görülmüştür."

Bütün bu teknik raporlar, Anıtkabir'in dış mimarisinde hiç bir değişiklik yapılmadan, planın yeniden gözden geçirilmesini ve gereken önlemlerin alınmasını zorunlu kılıyordu. Yapının temeli demir-beton karışımı ve üst bölüm tek parça olacaktı. Bu nedenle proje yeniden gözden geçirildi ve teknik raporda ileri sürülen tüm önlemler alındı. Temel incelemeleri sonucunda Bayındırlık Bakanlığına sunulan proje uygulanarak Anıtkabir'in temel kısmı, tıpkı bir geminin su altındaki kısmı gibi toprağın içine yerleştirildi. Böylece anıt, doğal tesirlere dayanıklı duruma getirildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kabus09.tr.cx
KaBuS 09
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
KaBuS 09


Mesaj Sayısı : 610
Kayıt tarihi : 15/08/09
Yaş : 31
Nerden : Notalar Arasından

Anıtkabir Empty
MesajKonu: Geri: Anıtkabir   Anıtkabir Icon_minitimePaz Ağus. 16, 2009 12:41 pm

Anıtkabir'in özelliklerinin Belirlenmesi :


Anıtkabir yerinin seçilmesinden sonra Başbakanlık Müsteşarının başkanlığında kurulan komisyon, Anıtkabir'in genel niteliklerini tespit ederek bir bildiri halinde yayınladı. Bu bildiri şöyle özetlenebilir;


"Büyük Türk Ulusunun kalbinde yaşayan Büyük Adamın eserlerini ebediyete mal edecek olan Anıtkabir, aşağıdaki esaslara göre hazırlanmalıdır.

1. Anıtkabir, bir ziyaretgah (ziyaret yeri) olacaktır. Bu ziyaretgaha, büyük bir giriş bölümünden girilecek ziyaretgah binlerce Türk'ün Ata'sı önünde eğilerek saygılarını sunmasına ve bağlılığını bildirerek geçmesine elverişli olacaktır.

2. Bu anıt, Büyük Ata'nın; asker Mustafa Kemal, devlet adamı Gazi Mustafa Kemal, büyük politika ve bilim adamı, büyük düşünür ve nihayet yaratıcı büyük dehanın vasıflannın, güç ve yeteneklerinin bir timsali (sembolü) olacaktır ve O'nun kişiliği ile oranlı bulunacaktır.

3. Anıtkabir'in yakından görüldüğü kadar uzaktan da görülmesi gerekir. Bu bakımdan, Ulu bir siluet sağlanmalıdır.

4. ******'ün adı ve kişiliği altında Türk Ulusu sembolize edilmiştir. Türk Ulusuna saygılarını göstermek isteyenler, Büyük Ata'nın katafalkı önünde eğilerek bu isteklerini yerine getireceklerdir.

5. Anıtkabir'in bir şeref bölümü bulunacaktır.


6.
Anıtkabir'de bir ****** Müzesi olacaktır.

7. Anıtkabir'de bir Şeref Holü yapılacaktır. ******'ün Lahdi buraya konulacağı için Şeref Holü, bu anıtın ruhu ve en önemli bölümü olacaktır. Şeref Holü, başta Türk Ulusu olduğu halde, Ulusumuza saygılannı sunacak yabancı devlet temsilcilerinin Ata'nın Lahdine yönelebilecekleri büyük bir salon olacaktır. Bu holde sağlanacak azamet (ululuk) ve güçlülük tesirleri, yarışmacılara bırakılmıştır. Bundan ötürü holün biçimi, boyutu ve yüksekliği için hiç bir ölçü verilmemiştir.

8. Büyük ******'ün Lahdinin yeri, Şeref Holü'nün ruhunu teşkil etmektedir. Ancak, Lahdin konulacağı yeri de yarışmacılar seçeceklerdir.

9. Bunlardan başka, Anıtkabir'i ziyaret edecek büyüklerimizin ve yabancı devlet temsilcilerinin duygu ve düşüncelerini yazacakları bir özel defter bulundurulacaktır.

10. ******'ün Müzesi, Ata'nın hayatının türlü devirlerine ait fotoğrafları ile kıyafetleri ve el yazılan, imzalan, bazı eşyaları ile okuduğu incelediği kitapların sergilenmesine elverişli olacaktır."

Anıtkabir komisyonunca hazırlanan bu açıklama, özellikle yarışmaya girecek olan sanatçıların serbestçe çalışmalarına imkan vermesi bakımından memnunlukla karşılanmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kabus09.tr.cx
KaBuS 09
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
KaBuS 09


Mesaj Sayısı : 610
Kayıt tarihi : 15/08/09
Yaş : 31
Nerden : Notalar Arasından

Anıtkabir Empty
MesajKonu: Geri: Anıtkabir   Anıtkabir Icon_minitimePaz Ağus. 16, 2009 12:41 pm

HEYKEL ve KABARTMALAR


Anıtkabir'in yapımı istenilen duruma gelince, Başbakanlıktaki komisyona bağlı yenİ bir komisyon daha kuruldu. Komisyon; Yapı ve îmar îşleri Başkanı Selahattin Onat, Türk Tarih Kurumu'ndan Prof. Halil Demircioğlu, Ankara Üniversitesi' nden Prof. Ekrem Akurgal, proje mimarlarından Doç. Orhan Arda ve Anitkabir înşaatı Kontrol Şefi Yüksek Mimar Sabiha Güreyman'dan oluşmuştu. Bu ikinci komisyonun görevi; Anitkabir'de yapılması düşünülen heykel ve kabartmalann konuları ile anıtın çeşitli yerlerine yazılacak yaziların tespiti idi. 3 Mayıs 1950 tarihinde toplanan komisyon üyeleri, üzerinde çalışılacak konuların hem çok yönlü, hem de çok önemli olduğunu ileri sürdüler ve bu kurulun uzman kişilerle genişletilmesini kararlaştırdılar. Böylece komisyona yeni üyeler de katıldı. (Belge : 29) Bayındırlık Bakanlığında, yeni üyelerin de katılmasıyla 31 Ağustos 1951 tarihinde bir toplantı daha yapıldı. Bu toplantıya katılan yeni üyeler; Prof. Ahmet Hamdi Tanpınar, Prof. Rudolf Belling, Prof. A. Afetinan, Prof. Enver Ziya Karal, Doç. Kemali Söylemezoğlu, Prof. Emin Barın, Milli Eğitim Bakanlığı temsilcisi Kamil Su, Faik Reşit Unat ve Enver Behnan Şapolyo, Bayındırlık Bakanlığı temsilcisi Müsteşar Muammer Çavuşoğlu ile proje mimarı Prof. Emin Onat'tı. Komisyon toplantida şu kararları aldı.
"1. Anıtkabir'e konulacak heykel, kabartma ve yazıların konuları, ******'ün Kurtuluş Savaşındaki hayati ve Türk înkılaplarından seçilecektir.
2. Anıtkabir'in çeşitli yerlerine yazılacak yazıların seçilmesi için bir alt komisyon kurulmuştur. (42) Bu komisyon, hazırlayacağı raporu, iki ay içinde Bakanlığa sunacaktir.
3. Komisyon, heykel ve kabartmalar hakkında sanatçılara üslup yönünden direktifler vermeğe kendini yetkili görmemiştir.
4. Heykel ve kabartmaların konularını tespit için Prof. Ahmet Hamdi Tanpınar, Prof. Ekrem Akurgal, Prof. Belling, Doç. K. Söylemezoğlu'ndan meydana gelen bir küçük komisyon daha kurulmuştur. Bu komisyon toplantılarına, Anıtkabir'in mimarları da katılacaklardır." (Belge : 30) Komisyon, çalışmalarını kısa bir zamanda bitirerek vardığı sonucu bir raporla üst kurula sundu. Genişletilmiş komisyon bu raporun ışığında, 1 Eylül 1951'de özet olarak aşağıdaki şu kararları aldı.
"1. Anıtkabir'de yapılacak heykel ve kabartmalar, yapının mimari özelliklerine uygun olacaktır. Kabartmalar, istenilen konuyu olduğu gibi (fotoğraf gibi) dile getirmeyecek, olayın özünü ifade edecek temsilî (allegorik) eserler olacaktır.
2. Kulelere yapılacak kabartmalar (rölyefler) ise bu kulelere verilen adlara göre, ******'ün şerefli hayatinı ve Kurtuluş Savaşı tarihini, büyük çizgileri (ana hatları) ile hatırlatacaktır. Bu eserleri işleyen sanatçılar, ******'ün hayatına ait belgelerden faydalanacaklardır.
3. Aslanlı Yol başında, giriş yerinin sağında ve solunda iki heykel grubu bulunacaktır. Heykel gruplannın ana konuları, Türk Milletinin ve ******'ün kurtardığı ve yetiştirdiği nesillerin, O'nun ölümünden duyulan derin acıları ifade edecek nitelikte olacaktır. Bu heykel grupları, Ata'nın aziz naaşını ziyaret edecekleri, O'nun yüce katına saygı ile girmeğe hazırlayacaktır.
4. Aslanlı Yol'un iki yanında, büyük çizgileri ile kuvvet ve sükünet telkin eden stilize 24 aslan heykeli bulunacaktır. Bu heykeller, altlıklar üzerine oturmuş ve yatmış olacaktır. Bu aslanlarda yatay durum esastır.
5. Şeref Holü'ne çıkan merdivenin iki yanına, iki kabartma kompozisyonu işlenecektir. Bunlardan biri, 1683'de Viyana'da başlayan savunma savaşlarımızın
sonuncusu olan Sakarya Meydan Savaşını, ikincisi tarihimizin acıklı olaylarına son veren Başkomutanlık Meydan Savaşını temsil edecektir. Sanatçılar, bu panoların birincisi için ******'ün "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. 0 satıh, bütün vatandır....", Başkomutanlık Meydan Savaşı için de "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri" emrinden ilham ve fikirler almalıdırlar.
6. Şeref Holü'nün iki yan duvarına, büyük, iki alçak kabartma yapılacaktır. Bu kabartmalann ana konuları ****** devrimleridir. Bu kabartmalar, çalışmanın, kendine güvenin, kendisini aydınlıkta bilmenin, kısaca canlı ve yeni bir hayata kadın, erkek birlikte doğuşumuzun ifadesi olacaktır. (43)
7. Şeref Holü'ne giriş kapısının iki tarafına, ******'ün Türk Gençliği'ne Hitabı ile Cumhuriyetin 10 ncu Yıl Nutku yazılacaktır.
8. Anıtkabir'deki on kuleye şu adlar verilmiştir. - Hürriyet Kulesi - îstiklal Kulesi - Mehmetçik Kulesi - Zafer kulesi - Müdafaa-i Hukuk Kulesi - Cumhuriyet Kulesi - Barış Kulesi - 23 Nisan Kulesi - Misak-ı Millî Kulesi - înkılap Kulesi Bu kulelerin gerek kabartmaları, gerekse kitabe yerlerine yazılacak yazılar bu isimlere göre seçilecektir."


Anıtkabir Malz2wa4
Kadın Heykel Grubu

Anıtkabir Malz1xq9
Erkek Heykel Grubu


Anıtkabir Malz10ym9
Müdafaa-i Hukuk Konulu Kabartma
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kabus09.tr.cx
KaBuS 09
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
KaBuS 09


Mesaj Sayısı : 610
Kayıt tarihi : 15/08/09
Yaş : 31
Nerden : Notalar Arasından

Anıtkabir Empty
MesajKonu: Geri: Anıtkabir   Anıtkabir Icon_minitimePaz Ağus. 16, 2009 12:41 pm

TÜRK MİMARİSİ ve ANITKABİR


Türk mimarlığında 1940-1950 yılları arası, "İkinci Ulusal Mimarlık Dönemi" olarak adlandırılmaktadır. Bu dönem içinde meydana gelen olaylar mimarlığı da etkilemiştir. Bu olaylar içinde, 1938 yılında ******'ün ölümü ve 1939 yılında başlaması sayılabilir. "İkinci Ulusal Mimarlık Dönemi"ne girerken bu olayların anıtsal yönü ağır basan, simetriğe önem veren, taş malzemeyi yeğleyen büyük boyutlu binalar belirli bir yoğunluğa ulaşmıştır. Bu yıllarda Türk mimarları iklim koşullarına geleneksel mimarlıkla ilişkili yerli malzeme ve işçilikle yapı üretmenin gerekliliği üzerinde duruyorlardı. bir bölümü ise, devletin mimarları yönlendirme isteğinin olmayışını eleştirmekte, yetkili kurumlarca bunun oluşturularak gelecek kuşakların da bu doğrultu da yetişmelerinin sağlanmasını uygulamaların denetlenmesini istemekteydi. Oysa başta ****** olmak üzere o dönemin yöneticileri çağdaş, bilimsel temellere dayalı bir uluşçuluktan yanaydılar.
İkinci Ulusal Mimarlık Döneminde mimarlık eğitimi yapan kurumlar gittikçe örgütlenerek etkinliklerinin arttırmışlardır.Türk mimarların yarışmalara katılımı artmıştır. Dış ve iç etkilerle beslenen duygusal düzeyde gelişen bu akım, savaş ve benzeri koşulların değişmesiyle etkilerini yitirmiştir. Bu dönemden günümüze bir çok yapı ulaşmıştır. Bunların başında Anıtkabir gelmektedir. Bu boyutlarda olmamakla birlikte, başta Ankara ve İstanbulda olmak üzere bir çok kamu yapılarında bu dönemle ilgili örneklere rastlanmaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kabus09.tr.cx
KaBuS 09
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
KaBuS 09


Mesaj Sayısı : 610
Kayıt tarihi : 15/08/09
Yaş : 31
Nerden : Notalar Arasından

Anıtkabir Empty
MesajKonu: Geri: Anıtkabir   Anıtkabir Icon_minitimePaz Ağus. 16, 2009 12:41 pm

Anıtkabir Girisha7

23 ncü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sayın Hüseyin KIVRIKOĞLU'nun
ATATÜRK ve Kurtuluş Savaşı Müzesi Açılış Mesajı




20 nci yüzyılın ilk çeyreği Türk ulusu için tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar önemli bir varoluş mücadelesine sahne olmuştur. Bu dönem içinde Türk ulusu, düşmanları ve onların ülke içindeki işbirlikçileri tarafından yok edilmeye çalışılmış, çeşitli entrika ve bahanelerle Türk yurdu işgal edilmiştir.

Büyük Türk milletinin bu en büyük varoluş mücadelesinin mimarı Ulu Önder, Başkomutan Mustafa Kemal ******, yıllardır devam eden savaşlarda bütün kaynakları harcanmış ve yetişmiş insan gücünü kaybetmiş bir imparatorluğun yıkıntılarından kahraman bir ordu-millet çıkarmayı yeniden başararak, Anadolu'daki yüzlerce yıllık Türk varlığına kastedenleri tarihe gömmüş ve çağdaş bir devlet kurabilmiştir. Türk tarihinde bir dönüm noktası olan bu mücadele, Türk ulusunun kudret ve kahramanlığını altın harflerle tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir.

Kurtuluş Savaşı ve kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti devleti, Türk milletinin hürriyet ve istiklal mücadelesinin ölümsüz bir abidesidir. Bu mücadele ile eşsiz Başkomutan Mustafa Kemal ******'ün yaktığı özgürlük ateşi, yalnızca Türklerin değil dünyadaki ezilmiş bütün ulusların da hürriyet meşalesi olmuştur. Bunun en canlı kanıtlarından biri, her yıl Anıtkabir'i ziyaret eden onbinlerce yabancıdır.

Türk milletini yok etmeye ve Türk vatanını istilaya kalkışan düşmana karşı Gazi Mustafa Kemal ****** önderliğinde gerçekleştirilen emsalsiz mücadele ve kahramanlık asil Türk milleti tarafından daima şükran ve minnetle anılacaktır. Bu bağlamda, Türk milletinin Kurtuluş Savaşı'nın ve onun ulu önderinin bu eşsiz mücadelesinin gelecek nesillere ve bütün dünyaya anlatılması herkese düşen çok önemli bir görevdir. Böyle yüce bir amaç için uzun ve yorucu çalışmalar sonucu oluşturulan "****** ve Kurtuluş Savaşı Müzesi"nin, Türkiye'nin kalbi olan Amtkabir' de tesis edilmesi son derece anlamlı ve yerindedir.

Asil Türk milletinin tarihine verdiği değerin bir göstergesi olan bu müzenin; Türk ulusunun, Büyük ****** önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nda verdiği zorlu mücadelesini nesilden nesile aktarmada çok önemli yararı olacaktır. Bu müze ile, ******'ün yıllar önce yaktığı medeniyet meşalesinin ışığı bütün dünyaya daha güçlü olarak yayılacaktır. Bu müzenin tesis ve işletilmesi için emeği geçenleri en içten dileklerimle kutluyorum.

Anıtkabir Imzadm1




Müze Hakkında


Anıtkabir'de ******'ün mozolesinin bulunduğu şeref salonunun altında bulunan 3 bin metrekarelik sütunlu alanda kurulan ****** ve Kurtuluş Savaşı Müzesi, özellikle farklı sergileme teknikleri ile Çanakkale, Sakarya, Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Muharebeleri'ni, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarını ve ****** dönemini çarpıcı biçimde sunuyor.

Anıtkabir Muzekrv9

Tören alanından Anıt bloğuna doğru bakıldığında, sağda yer alan Misak-ı Millî Kulesi'nin kapısından girilen müze, dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ******'ün özel eşyaları sergilenmekte; ikinci bölümde panorama ve yağlı boya tablolarla Çanakkale Muharebeleri ile Kurtuluş Savaşı; üçüncü bölümde ayrı ayrı tonozlarda Millî Mücadele ve devrimler anlatılmaktadır. Dördüncü bölümde ise ******'e ait kitaplar ile bu kitapları okurken altını çizip notlar aldığı kısımlardan örnekler sergilenmektedir.

Misak-ı Millî ve İnkılap kuleleri arasındaki ilk bölümde bulunan ve ******'ün özel eşyalarının sergilendiği ****** Müzesi, yeni sergileme teknikleriyle düzenlenerek ve diğer bölümlerle birleştirilerek, ****** ve Kurtuluş Savaşı Müzesi adını almıştır. İlk olarak 21 Haziran 1960 tarihinde açılan bu bölümde ******'ün kullandığı eşyalar ile kendisine yabancı devlet adamları tarafından hediye edilen eşyalar sergilenmektedir. Müzede ******'ün manevi evlatlarından A. Afet İnan, Rukiye Erkin, Sabiha Gökçen'in müzeye hediye ettikleri ******'e ait eşyalar da bulunmaktadır.

Anıtkabir D1ek8
******'ün anne ve babasına ait fotoğraflar ve nüfus cüzdanları


Anıtkabir D2mu6Anıtkabir D3mo3
Kılıçlar


Anıtkabir D5iu8
Bastonlar

Anıtkabir D6ri7
Madalyalar

Anıtkabir D7ml5
Fotoğraflarını Hediye Eden
Yabancı Devlet Adamları

Anıtkabir D8ip9
Milletvekilliği Belgeleri

Anıtkabir D9wb2
Sigara ve Sigara Tabakaları

Anıtkabir Y1ny9
T.B.M.M. Tarafından Hediye Edilen Altın Alfabe

Anıtkabir Y2hx8
Paralar ve Cüzdanlar

Anıtkabir Y3gk5
Not Defterleri ve Kalemler

Anıtkabir Y4nb6
Türkiye İş Bankası Tarafından Hediye Edilen Saat

Anıtkabir Y5ud2
Likör Takımı

Anıtkabir Y6td7
Çay ve Pasta Takımları


****** ve Kurtuluş Savaşı Müzesi'nin ikinci bölümünde ilk önce Çanakkale Savaşı, Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz'u konu alan üç panorama dikkati çekiyor. Üç büyük panorama, önlerinde düzenlenen başka bir alanla üç boyutlu bir etkiye büründürülmüştür. Bu alanda düzenlemelerde kullanılan savaş objeleri ve maketlerle, muharebelerin geçtiği yerler ve dönem, yaşananların aslına uygun olarak yeniden canlandırılmıştır. Türkiye'de ilk kez uygulanan bu teknikle, Müzede ziyaretçilere Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda yaşanan güçlükler hissettirilmeye çalışılmaktadır.


Anıtkabir Panaroma1kyn3
Çanakkale Savaşı Panoraması

Anıtkabir Panaroma3kwg2
Çanakkale Savaşı Panoraması
Kabatepe

Anıtkabir Panaroma2kwm0
Sakarya Savaşı Panoraması
Duatepe

Anıtkabir Panaroma4kwy3
Büyük Taarruz Panoraması
Kocatepe
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kabus09.tr.cx
 
Anıtkabir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Anıtkabir'in bilinmeyenleri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kabusattack - Genel Web Forumu :: Genel Kültür & Türk ve Dünya Tarihi :: Mustafa Kemal ******-
Buraya geçin: